Şiddeti normalleştiren evler, zorba çocuklar yetiştiriyor!

10.06.2025 - 12:34, Güncelleme: 10.06.2025 - 12:34 114 kez okundu.
 

Şiddeti normalleştiren evler, zorba çocuklar yetiştiriyor!

Üsküdar Üniversitesi NP Etiler Tıp Merkezi Çocuk ve Ergen Psikiyatri Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Melek Gözde Luş, akran zorbalığının nedenleri, çocuklar üzerindeki psikolojik ve fiziksel etkileri ile bu duruma karşı ailelerin, öğretmenlerin ve okulların nasıl bir yaklaşım sergilemesi gerektiği hakkında bilgi verdi. Şiddetin onaylandığı ailelerde yaşayan çocuk, daha kolay zorbalık yapar Sistematik bir şekilde, sadece bir kere ile mahsus olmayan, yaşıtların birbirine yaptığı zorbalığın çeşitli türleri olduğunu ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Melek Gözde Luş, “En sık görüleni fiziksel zorbalık ama bunun yanında sosyal zorbalık dediğimiz sözel zorbalık da var. İnternetin hayatımıza girmesiyle birlikte diğerlerine nazaran daha yeni bir kavram olarak siber zorbalık dediğimiz bir türü de var.” dedi. Çocukların neden zorba olduğuna açıklık getiren Luş, “En sık görünen sebepler arasında dürtüsellik geliyor. Bu çocuklar çok dürtüsel, hatta belki tedavi edilmemiş hiperaktivite ve dikkat eksikliği gibi biyolojik birtakım yatkınlıklara sahip olan çocuklar olabilirler. Bu durum ailesinde birtakım şiddet içerikli olaylara şahit olan çocuklarda da görülebilir. Küçüklükten beri şiddetin onaylandığı ailelerde yaşayan bir çocuk, diğerlerine nazaran daha kolay zorbalık yapacaktır.” şeklinde konuştu. Travma devam ettiği için çocuk da devamlı kurban rolünde kalıyor  Akran zorbalığına maruz kalan çocukların yaşla birlikte değişen şekilde en sık korku, kaygı, anksiyete bozukluğu gibi belirtiler gösterdiğini ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Melek Gözde Luş, “Okula gitmek istememek, ders başarısında düşüş, mide bulantısı, baş ağrısı gibi fiziksel belirtiler ile vücuttaki bir takım izler fiziksel bir saldırıya uğradığının belirtisi olabilir.” dedi. Ailelerin dikkat etmesi gereken durumlara da değinen Luş, şunları söyledi: “Zorbalığa uğrayan çocuklarda bu tip belirtiler çok sık görülüyor. Aileler bunlara çok dikkat etmeli. Tabii daha sonra öz değerin kaybı, çocuğun kendi benlik algısında değişiklik de görülebiliyor. Çünkü bu süregiden bir durum, yani travma devam ettiği için çocuk da devamlı kurban rolünde kalıyor. Bu da hem öz benlik saygısında azalma hem de onun üzerine eklenen ağır depresyonlar ve çeşitli psikiyatrik bozukluklar görülmesine neden olabiliyor.” Çocuk tek başına bir şey yapamadığında ailenin ve öğretmenin devreye girmesi önemli Çocukların akran zorbalığı ile nasıl baş edebileceğinden bahseden Dr. Öğr. Üyesi Melek Gözde Luş, “Çocuğu tek bir birey olarak görmüyoruz, çocuk tek başına pek bir şey yapamayabilir.” dedi. Çocukların bu durumu öğretmenlerine ve ailelerine söyleyemeyeceğini, kendi başlarına da çözemediklerinde bir çıkmaza girmiş hissedeceklerini vurgulayan Luş, “Buradan çıkmanın tek yolunun zorbanın isteklerini yapmak olduğunu düşünebilirler. Çocuk tek başına bir şey yapamadığında ailenin ve öğretmenin bunun farkına vararak devreye girmesi önemli. Çünkü çocuk söyleyemeyeceği için ailenin yaklaşımı, öğretmenlerin ve okulun yaklaşımı aslında durumu anlatması için bir zemin hazırlama şeklinde olur. Çocuk bunu anlattıktan ve olay ortaya çıktıktan sonra ki yaklaşımlar da yine çocuğun lehine olmalı. Destekleyici olmak ve kesinlikle çocuğu suçlamamak gerekir. ‘Sen de bir şey mi yaptın ki sana geldi vurdu?’ dememek lazım. Okulun devreye girmesi ve özellikle fiziksel bir durum varsa bunu durdurması çocuğun kendini güvende hissetmesi açısından çok önemli. Eğer çocuk güvende hissetmeye başlarsa, o zaman kendisi bununla baş etme adımını atar.” Ebeveynler de yardım almayı öğrenmeli Zorbalık yapan çocuğun ebeveynlerinin, zorbalığın tedavi edilmesi gereken bir durum olduğunu kabullenmesinin önemli olduğuna dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Melek Gözde Luş, “Dürtüselliğin çok kolay bir şey olmadığını belirtmek gerekir. Ebeveynler yardım almayı öğrenmeli, yardım almaktan çekinmemeli. Çünkü kendi kendilerine çözemeyecekleri bir durum.” dedi.  Akran zorbalığının önlenmesinin en etkili yolunun eğitim olduğunu kaydeden Luş, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu işin okullarda özellikle çok küçük yaşlardan itibaren çocuklara anlatılması, çocukların velilerinin, anne babalarının eğitilmesi, öğretmenlerin eğitilmesi yani bu işin farkına varmaları, bununla nasıl başa çıkacaklarını öğrenmeleri, ondan sonra da hemen müdahale etmeleri yoluyla ancak engellenebilir.”       Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Üsküdar Üniversitesi NP Etiler Tıp Merkezi Çocuk ve Ergen Psikiyatri Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Melek Gözde Luş, akran zorbalığının nedenleri, çocuklar üzerindeki psikolojik ve fiziksel etkileri ile bu duruma karşı ailelerin, öğretmenlerin ve okulların nasıl bir yaklaşım sergilemesi gerektiği hakkında bilgi verdi.

Şiddetin onaylandığı ailelerde yaşayan çocuk, daha kolay zorbalık yapar

Sistematik bir şekilde, sadece bir kere ile mahsus olmayan, yaşıtların birbirine yaptığı zorbalığın çeşitli türleri olduğunu ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Melek Gözde Luş, “En sık görüleni fiziksel zorbalık ama bunun yanında sosyal zorbalık dediğimiz sözel zorbalık da var. İnternetin hayatımıza girmesiyle birlikte diğerlerine nazaran daha yeni bir kavram olarak siber zorbalık dediğimiz bir türü de var.” dedi.

Çocukların neden zorba olduğuna açıklık getiren Luş, “En sık görünen sebepler arasında dürtüsellik geliyor. Bu çocuklar çok dürtüsel, hatta belki tedavi edilmemiş hiperaktivite ve dikkat eksikliği gibi biyolojik birtakım yatkınlıklara sahip olan çocuklar olabilirler. Bu durum ailesinde birtakım şiddet içerikli olaylara şahit olan çocuklarda da görülebilir. Küçüklükten beri şiddetin onaylandığı ailelerde yaşayan bir çocuk, diğerlerine nazaran daha kolay zorbalık yapacaktır.” şeklinde konuştu.

Travma devam ettiği için çocuk da devamlı kurban rolünde kalıyor 

Akran zorbalığına maruz kalan çocukların yaşla birlikte değişen şekilde en sık korku, kaygı, anksiyete bozukluğu gibi belirtiler gösterdiğini ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Melek Gözde Luş, “Okula gitmek istememek, ders başarısında düşüş, mide bulantısı, baş ağrısı gibi fiziksel belirtiler ile vücuttaki bir takım izler fiziksel bir saldırıya uğradığının belirtisi olabilir.” dedi.

Ailelerin dikkat etmesi gereken durumlara da değinen Luş, şunları söyledi:

“Zorbalığa uğrayan çocuklarda bu tip belirtiler çok sık görülüyor. Aileler bunlara çok dikkat etmeli. Tabii daha sonra öz değerin kaybı, çocuğun kendi benlik algısında değişiklik de görülebiliyor. Çünkü bu süregiden bir durum, yani travma devam ettiği için çocuk da devamlı kurban rolünde kalıyor. Bu da hem öz benlik saygısında azalma hem de onun üzerine eklenen ağır depresyonlar ve çeşitli psikiyatrik bozukluklar görülmesine neden olabiliyor.”

Çocuk tek başına bir şey yapamadığında ailenin ve öğretmenin devreye girmesi önemli

Çocukların akran zorbalığı ile nasıl baş edebileceğinden bahseden Dr. Öğr. Üyesi Melek Gözde Luş, “Çocuğu tek bir birey olarak görmüyoruz, çocuk tek başına pek bir şey yapamayabilir.” dedi.

Çocukların bu durumu öğretmenlerine ve ailelerine söyleyemeyeceğini, kendi başlarına da çözemediklerinde bir çıkmaza girmiş hissedeceklerini vurgulayan Luş, “Buradan çıkmanın tek yolunun zorbanın isteklerini yapmak olduğunu düşünebilirler. Çocuk tek başına bir şey yapamadığında ailenin ve öğretmenin bunun farkına vararak devreye girmesi önemli. Çünkü çocuk söyleyemeyeceği için ailenin yaklaşımı, öğretmenlerin ve okulun yaklaşımı aslında durumu anlatması için bir zemin hazırlama şeklinde olur. Çocuk bunu anlattıktan ve olay ortaya çıktıktan sonra ki yaklaşımlar da yine çocuğun lehine olmalı. Destekleyici olmak ve kesinlikle çocuğu suçlamamak gerekir. ‘Sen de bir şey mi yaptın ki sana geldi vurdu?’ dememek lazım. Okulun devreye girmesi ve özellikle fiziksel bir durum varsa bunu durdurması çocuğun kendini güvende hissetmesi açısından çok önemli. Eğer çocuk güvende hissetmeye başlarsa, o zaman kendisi bununla baş etme adımını atar.”

Ebeveynler de yardım almayı öğrenmeli

Zorbalık yapan çocuğun ebeveynlerinin, zorbalığın tedavi edilmesi gereken bir durum olduğunu kabullenmesinin önemli olduğuna dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Melek Gözde Luş, “Dürtüselliğin çok kolay bir şey olmadığını belirtmek gerekir. Ebeveynler yardım almayı öğrenmeli, yardım almaktan çekinmemeli. Çünkü kendi kendilerine çözemeyecekleri bir durum.” dedi. 

Akran zorbalığının önlenmesinin en etkili yolunun eğitim olduğunu kaydeden Luş, sözlerini şöyle tamamladı:

“Bu işin okullarda özellikle çok küçük yaşlardan itibaren çocuklara anlatılması, çocukların velilerinin, anne babalarının eğitilmesi, öğretmenlerin eğitilmesi yani bu işin farkına varmaları, bununla nasıl başa çıkacaklarını öğrenmeleri, ondan sonra da hemen müdahale etmeleri yoluyla ancak engellenebilir.”

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gazetesondakika.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.