RESMEN OLAN AMA FİİLEN OLMAYAN DURAK

Bu başlığa bakıp, "Bu da ne demek şimdi" dediğinizi duyar gibiyim. Hani Aziz Nesin'in, "Yaşar ne yaşar ne yaşamaz" adında bir romanı vardı ve filmi de yapılmıştı ya işte sizlere birazdan anlatacağım olay da böyle bir olay ve Büyükada'da yaşanmakta.

Bildiğiniz gibi Adalar’da faytonların kaldırılması sonrasında toplu taşıma hizmeti İETT tarafından verilmeye başlandı. İlk zamanlarda sağa sola dubalar monte ettiler, sonra olmadı yolları boyadılar falan. Şimdide yeni moda, kendiliğinden açılıp kapanan bariyer dubalar. Zaten sistemi de hala bir türlü oturtamadılar.

Neyse biz esas konuya gelelim. İETT'nin girdiği ilçemizde elbette belirli bölgelere ve noktalara duraklar konulması gerekti ve yüceler yücesi, siyasi deha, gelmiş geçmiş en süper başkan yardımcısı (Gizli Başkan) Engin Efendi sanki üstüne vazifeymiş gibi İETT'nin duraklarının konulacağı yerleri de bizzat kendisi belirledi. Olsun Adanın çocuğudur varsın o belirlesin durak yerlerini ama burada kasıtlı olarak yapıldığına inandığımız bir yanlış var ve çok dikkat çekiyor. İETT durak listesine bakıldığında tüm durakların yerlerinde olduğu görülürken, yılların bilinen yerlerinden biri olan ve eski adalıların da Aşıklar Gazinosu diye bildiği yerde durak var görünmesine rağmen kasıtlı olarak oraya durak konulmadı. Durak listesini de yazının alt bölümünde sizlerle paylaşıyorum. Aşıklar durağının listede var olduğunu görebilirsiniz ama bu durak fiilen yok. İşte başlıkta bahsettiğim resmi olarak var olan ama fiilen ortada olmayan durak bu durak.

Bildiğiniz gibi Adaların her birinde herkesin ağzına yer etmiş ve bilinen noktalar vardır ve hatta adres tarif ederken bile bu noktalar referans gösterilir. Örneğin Büyükada'da Erdal Bakkal gibi, Heybeliada'da Şafak gibi... İşte bu tür yerlerden biri de Büyükada'daki Aşıklar Gazinosu'dur. Oldukça da eski ve bilinen bir yerdir.

Peki burası için resmiyette bir durak var görünürken fiilen oraya durak konulmamasının sebebi nedir? Buna kim engel olmuştur? İnsanlar sırf farklı siyasi düşünceye sahipler diye cezalandırılıyorlar mı?

Şimdi ben size Adalar'ı yöneten siyasi partinin üst düzey bir yetkilisinin adeta günah çıkartır gibi bizzat bana anlattığı durumu özetleyeyim; adamına göre muamele yapan, imar ve ruhsat gibi işlerden kafasını bir türlü kaldıramayan, orası burası farklı oynayan Engin Efendi buraya durak konulmasını engellemiş ve "Oraya turist, yolcu falan bırakılmayacak, inmek isteyen olursa da uzak bir noktada indirilecek. Orası İETT sayesinde müşteri kazanıp ekmek yemeyecek arkadaş..." şeklinde bir çıkışla durağın konmasına mâni olmuş. Sonuç olarak evraklarda var görünen durak fiilen oraya konmuyor. Tüm duraklar var ama o durak yok. Bunu anlatan siyasi kişi de bu durumdan çok rahatsız olduğunu ve Engin'in gözünü karartmış şekilde her yere el atmasından ve artık insanların ekmekleriyle bile oynamasından çok rahatsız olduğunu, Erdem Bey'in ise dünya umurunda değil diyerek Engin'e nasıl teslim olduğunu hem üzülerek hem de sinirlenerek anlattı. Partisinin de bu iki şahıstan dolayı çok zarar gördüğünü de söyledi.

Şimdi öncelikle şunu belirtmekte fayda var; Engin denilen şahıs hakikaten artık boyunu aşan işler yapmaya başladı ve yaptığı haksızlıklar artık insanları canından bezdirdi, bu bilinen bir gerçek. Görev süresi bittikten sonra Adalıların yüzüne nasıl bakar bilmiyorum. Bu olayda esas kafa kurcalayan konu ise şu; Engin böyle laflar kullanıp bu durağın konulmasına mâni olduysa bunun arkasında mutlaka başka biri ya da birileri vardır çünkü bu olay Engin'in kapasitesini de boyunu da çok aşar. Birileri kulağına şöyle yap diye fısıldamadan Engin böyle bir işe kalkışamaz. Yok eğer kendi başına bu tür şeyler yapıyorsa da akli melekelerini yitirmeye başlamış demektir.

Her ne olursa olsun kimse kimsenin ekmeğiyle oynayamaz. Hele ki mabadını yerleştirdiği koltuğa güvenerek arkasına devlet gücünü aldığını zannedip böyle adaletsizlikleri hiç yapamaz. Yoksa o koltuğu adamın "rüyasına" sokarlar.

Engin bunları demiş midir yoksa dememiş midir ağzından bizzat duymadığım için bir şey diyemem ama benim tanıdığım Engin bu tıynette biri ve bunları demiş olma ihtimali de var. Tüm durakların yerleştirilip bahse konu o durağın yerleştirilmemiş olması da oldukça manidar. Umarım Engin Efendi bir an önce bu yanlıştan dönülmesi için gerekeni yapar ve resmiyette var olan ama fiili olarak yerine konmayan o durağı derhal yerine koydurtur.

Bu arada bu durak mevzusundan ve olanlarda Erdem Bey'in de haberi var ama adamın hakikaten dünya umurunda değil. Adamın tek derdi yerine bir kayyum atanması ve kendisinin yeniden mağdur rolünde kahraman olup bu defa belki milletvekili yapılması. Gerçi bu hayaller ayık kafayla kurulacak hayaller değil ama neyse.