Açıklamada, Ortadoğu’nun daha fazla çatışmaya değil, silahların susmasına ve barışa ihtiyacı olduğu belirtilirken, emperyalist güçlerin bölgedeki savaş politikalarının halklara sadece acı ve yıkım getirdiğine dikkat çekildi.

"Suriye, Savaş Politikalarıyla Kan ve Yıkıma Sürükleniyor"

Ortak açıklamada, Suriye'de yaşananların sadece mezhepsel bir saldırı olmadığının altı çizilirken, emperyalist güçlerin ve bölgesel aktörlerin bu süreci savaş politikalarıyla şekillendirdiği ifade edildi:

"Tüm dünyanın gözü önünde bir soykırım yaşanıyor. Suriye bir kez daha savaş politikaları ve kanla sınanıyor. Savaşı ve şiddeti araç olarak kullanan emperyalist güçler, coğrafyayı kana bulamaktan vazgeçmiyor. Suriye’de Alevilerin yoğun olarak yaşadığı Lazkiye, Tartus, Ceble ve Humus bölgelerinde, cihatçı-mezhepçi çetelerin katliamları dur durak bilmiyor. Yaşananlar sadece mezhepçi bir saldırı olmaktan öte, tüm coğrafya üzerine büyüyen savaş planlarının göstergesidir. Özellikle Alevi sivillere yönelik gerçekleştirilen bu katliamlar, insanlık tarihine kara bir leke olarak kazınmaktadır ve en ağır şekilde lanetlenmelidir."

"Devletin Kurumsal Yapısı İçinde Planlanan Bir Soykırım Pratiğiyle Karşı Karşıyayız"

Açıklamada, Suriye’de devletleşme sürecine giren silahlı güçlerin, mezhepçi ve etnik temelli katliam politikalarını daha da derinleştirdiği ve bu durumun tüm bölge halkları için büyük bir tehdit oluşturduğu ifade edildi:

"HTŞ rejiminin muhalif kesimlere karşı izlediği inkâr ve katliam politikalarının, devletleşme süreciyle birlikte resmî kolluk kuvvetleri eliyle sürdürülmesi, bu süreci daha da vahim hale getirmektedir. Artık bireysel çete saldırılarından öte, devletin kurumsal yapısı içinde planlanan ve uygulanan bir soykırım pratiğiyle karşı karşıyayız. Bu, yalnızca Suriye halkları için değil, bölgedeki tüm toplumsal dinamikler için büyük bir tehdittir."

Açıklamada, uluslararası hukukun ihlal edildiği ve emperyalist güçlerin bu katliamlara dolaylı ya da doğrudan onay verdiği belirtilerek, mevcut çatışma ortamının bilinçli olarak sürdürüldüğü vurgulandı.

"Ortadoğu’nun Barışa İhtiyacı Var"

DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin ortak açıklamasında, bölgede emperyalist güçlerin müdahaleleriyle etnik ve mezhepçi çatışmaların körüklendiği, ancak Ortadoğu’nun savaş yerine barışa ihtiyacı olduğu ifade edildi:

"Emperyalist güçlerin ‘yeni Ortadoğu düzeni’ olarak sunduğu bu müdahalelerin halklara kan ve zulümden başka bir şey getirmeyeceği ortadadır. Ortadoğu’nun daha fazla çatışmaya değil, silahların susmasına ve barışa ihtiyacı vardır. Suriye’de etnik ve mezhepçi çatışmaları sürdüren silahlı çetelerin desteklenmesinden, halklarla savaşı ve düşmanlığı körüklemekten geri durulmalıdır."

Açıklamada, insanlığa karşı işlenen bu suçların sorumlularının ortaya çıkarılması ve saldırılara son verilmesi çağrısı yapıldı.

"Barış Mücadelesini Sürdüreceğiz"

Son olarak, emperyalist savaş politikalarına ve bölgedeki cihatçı grupların saldırılarına karşı mücadele edeceklerini belirten sendikalar ve meslek örgütleri, şu ifadelerle açıklamalarını tamamladı:

"Gerçek bir özgürlük ve barış iradesi, ırkçı ve mezhepçi kışkırtmalara karşı antiemperyalist dayanışmayı ve bir arada yaşam zeminlerini güçlendirerek sağlanabilecektir. Bizler dün olduğu gibi bugün de emperyalist savaşlara karşı, ülkemizde ve Ortadoğu’da tüm alanları barış sesleriyle doldurmaya devam edeceğiz. Cihatçı çetelerin işkence ve katliamlarını lanetliyoruz."

DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin yaptığı bu ortak açıklama, Suriye’de yaşanan mezhep temelli saldırılara karşı net bir duruş sergilerken, Ortadoğu’da barışın sağlanması için uluslararası aktörlerin müdahalelerini sonlandırması gerektiğine vurgu yaptı.

Kaynak : PHA