BU İNSANLARIN SUÇU DEVLETE GÜVENMEK...

Değerli okurlar; tapu kadastro da ismi Şevketiye olarak geçen Yeşilköy Mahallesi Geçici Lale Sokak sakinleri uzun süredir evlerinin başına yıkılacağı endişesiyle uykusuz geceler geçirmekteler. Bu sokakta yaşayan yaklaşık 22 hane yıllardır ne evlerini onarabiliyor, ne de akan çatılarını tamir edebiliyorlar. Tam 60 yıl boyunca, acılarını-hüzünlerini-sevinçlerini paylaştıkları, önce çocuklarını sonra torunlarını büyüttükleri evleri, ‘Azınlık Mallarının İadesi’ kapsamında kamulaştırma yapılmadan Ermeni Vakfı’na geçtiği için, milyonlarca anılarının her an dozerlerin-kepçelerin altında kalacağından korkuyorlar.

Şehir planlaması yönünden hiçbir sorun yaşamadan, yarım asırdan fazladır Yeşilköy Geçici Lale Sokak’ta yaşayan sokak sakinleri için hem devlet, hemde belediye yardım elini uzatmak için daha neyi bekliyor?

ANAP İktidarı döneminde, tüm vergilerini ödeyerek tapu almak kaydı ile öncelikle ‘Tapu Tahsis Belgesi’ almalarına, mevcut ödeme makbuzlarını ibraz etmelerine rağmen bu insanlara tapu verilmeyerek yıllarca oyalanmaları onların suçu mu?

Elektrik-su-internet-doğalgaz hizmetlerini alan, seçim zamanı her Türk Vatandaşı gibi sandığa gidip oylarını kullanan bu insanlara yapılan zulüm Tanrı’dan reva mıdır?

Üstelik Devlet olarak, siz bu sokak sakinlerini 2019 yılında çıkan imar barışından da faydalandırdınız.

Şimdi kalkmış, orada yaşayan vatandaşlarımızı yok hükmünde sayarak, ‘Azınlık Mallarının İadesi’ kapsamında Yeşilköy S. Stepanos Kilisesi Vakfı’na tahsis ettiğiniz araziyi tahliye etmeleri için, kilise vakfı ve ilçe belediyesi zabıtaları tarafından sürekli taciz ediyorsunuz.

Daha önce yurt haber ajansının burası ile ilgili yaptığı bir haberde; sokak halkı olarak Ak Partili bir meclis üyesinin de katılımı ile S. Stepanos Kilisesi Vakfı Başkanı Habib Özfuruncu ile bir toplantı yaptıklarını, Özfuruncu’nun kendilerine, ‘Bana buranın tapusunu R. Tayyip Erdoğan’ın kardeşi Mustafa Erdoğan verdi’ ifadelerini kullandığını söylediği düşünüldüğünde, durum daha da karmaşık bir hal almakta.

Aynı haberde sokak sakinleri şu serzenişte de bulunuyorlar; “sorunlarımızı hem İçişleri Bakanına, hem de Cumhurbaşkanı’na söyledik, ‘Olmaz öyle şey’ yanıtı aldık”

Geçtiğimiz yıl Yeşilköy Röne Park’a gelen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya durumu tekrar anlattık, Soylu bizlere, ‘öyle bir şeyin söz konusu olamayacağını’ İlçe Kaymakamı Nazmi Günlü’nün yanında söyledi ama aradan 1 hafta geçmesine ve mahkeme sürecinin devam etmesine rağmen, Bakırköy Belediyesi zabıta ekiplerinin sokaklarına yıkım için geldiğini söylüyorlar. Hatta, Hamide Eryılmaz isimli sokak sakini vatandaşımız, yıkım için gelen belediye ekiplerinin hem evini, hem de Sultan Beyazıt tarafından yapılan tarihi sur duvarlarını yıkmaya başlayınca karşı koyduklarını, zabıtalar tarafından darp edildiğini, tüm itirazlarına karşılık yıkımın gerçekleştiğini ve karşı koymaları sonucunda yıkımın durdurulduğunu ama hala kendilerine çıkmaları için baskı yapıldığını söylemiş.

Buradan tüm yetkili kurumlara sesleniyorum. Vakfa ayrı, sokak sakinlerine ayrı mavi boncuk dağıtmayın. Önümüz kış-boran… Sırf birileri mutlu-mesut olsun diye, Geçici Lale Sokak halkını daha fazla mağdur etmeyin. O insanlar elbette bu kışı bir şekilde geçirirler ama yedikleri kazıkları asla unutmazlar… demedi demeyin.
 

S. Stepanos Ermeni Kilisesi Vakfı, geçmiş dönemde Ermeni Mezarlığı olarak kullanılan ve resmi kayıtlarda, ‘’Endazeve Şevketiye Mezarlık Mevkii’’ olarak geçen 351 Ada - 6 Parsel de ki 3.338,40 metrekare’ alanı CHP ve AK Partili meclis üyelerinin desteğiyle sessiz sedasız imara açtırmışlardı. Konuyu haber yapmam üzerine Vakıf başkanı Habib Özfuruncu bir gazeteye, ‘Ne ölümü, ne de dirimi kimse benim kadar savunamaz’ diye demeç vererek haberimi eleştirmiş. Oysa ben yaptığım haberde sadece, ‘Bir tarafında Katolik, öte yanında Rum Mezarlığı bulunan bu mezar yerinin imara açılması, orada ki mezarlarda yatan Ermeni vatandaşlarımızın kemiklerini sızlatmıştır’ demiştim. Aynı haberimde, bu mezarlığın üstüne daha önce halk pazarı yapılmasını da şiddetle eleştirmiştim. Yine yaptığım araştırmada, aynı yerde bulunan PTT santrali de geçmişte mezarlık olarak kullanılıyormuş ama basiretsiz yöneticiler buranın üstüne hunharca bina dikmekten de çekinmemişler. Tarafıma aktarılan; bu mezarlık alanının imara açılması için hükümet belediyeye topyekün baskı uyguladı iddiası için ise, yetkililer mutlaka gerekli açıklamayı yapacaktır.

Surp Stepanos Ermeni Kilisesi Vakfının, bugüne kadar kaç vatandaşımıza ne kadar yardım yaptığı, kaç öğrenciyi okuttuğu ve bundan sonra imara açtırdığı yerlerden elde edeceği gelirlerle neler yapacağıyla ilgili tarafımıza bilgi gönderirlerse, o bilgileri de sizlerle paylaşacağım.